Devlet memurlarının aile birliğini koruma hakkı, idare hukukunun önemli bir parçasıdır. Bu hak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve çeşitli uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Bu yazıda, Kütahya Tavşanlı Lojistik Müdürlüğü’nde makinist olarak görev yapan bir memurun, eşinin Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olması sebebiyle Ankara’ya tayin talebinin reddine dair işlemin hukuka aykırı bulunması ve bu işlemin iptali üzerinde durulacaktır.
Davacı ve Talebi Kütahya Tavşanlı Lojistik Müdürlüğü’nde görev yapan davacı, eşinin Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olması nedeniyle aile birliğinin sağlanması amacıyla Ankara’ya tayin talebinde bulunmuştur. Ancak, bu talep Devlet Demiryolları Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından reddedilmiştir. Davacı, bu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştır.
Savunma ve Gerekçeler Davalı idare, davacının çalıştığı birimde personel eksikliği bulunduğunu ve bu sebeple tayin talebinin reddedildiğini savunmuştur. Ayrıca, davacının işe başlarken tayin talebinde bulunmayacağına dair taahhütte bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, davacı taraf, eşinin bulunduğu yerde çalışma imkanının olmadığını ve aile birliğinin sağlanmasının anayasal bir hak olduğunu vurgulamıştır.
Hukuki Dayanaklar
- Anayasa: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesi, ailenin korunması ve aile birliğinin sağlanmasını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, devletin aile huzurunu ve refahını sağlamak için gerekli tedbirleri alması gerekmektedir.
- İdari Yargılama Usulü Kanunu: 2577 sayılı kanunun 27. maddesi, idari işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve işlemin açıkça hukuka aykırı olması durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceğini öngörmektedir.
- Uluslararası Sözleşmeler: Türkiye’nin taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de aile hayatının korunmasına ilişkin hükümler içermektedir.
Mahkeme Kararı Kütahya İdare Mahkemesi, davacının talebini değerlendirerek, davalı idarenin işleminin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir. Mahkeme, aile birliğinin sağlanmasının anayasal bir hak olduğunu vurgulayarak, davacının Ankara’ya tayin talebinin reddine dair işlemin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Bu karar, davacının aile birliğini sağlama yönündeki talebinin hukuki ve meşru bir zemine dayandığını göstermektedir.
Sonuç Bu dava, devlet memurlarının aile birliğini koruma hakkının idare hukuku çerçevesinde nasıl ele alındığını göstermesi açısından önemlidir. Devlet memurlarının tayin talepleri, idarenin personel ihtiyaçları ve memurun aile birliği gibi dengelerin gözetilmesi gereken bir alandır. Mahkemenin kararı, idarelerin bu tür talepleri değerlendirirken aile birliğinin korunması ilkesine uygun hareket etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Devlet memurları, aile birliği, tayin talebi, idare hukuku, Kütahya İdare Mahkemesi, hukuka aykırılık, yürütmenin durdurulması, anayasal haklar, idari işlemler, uluslararası sözleşmeler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi.
Yorumlar kapalı.